Türk Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcısı M. Yaşar Şahindoğan ve Selahattin Dolğun 10.04.2018 tarihinde Ağrı, 11.04.2018 tarihinde Iğdır, 12.04.2018 tarihinde de Ardahan ve Kars Şubelerinin düzenlediği istişare toplantılarına katıldı. Toplantılarda Ağrı, Iğdır, Kars ve Ardahan Şube Başkanları, şube yönetim kurulu üyeleri, ilçe temsilcileri, işyeri temsilcileri ve üyelerimiz hazır bulundu.
Genel Merkez Yöneticileri ve beraberindeki heyet, Iğdır’da Zeytin Dalı Harekatında şehit düşen şehit olan 60 asker için 60 adet fidan dikti; 8 Eylül 2015 tarihinde Iğdır’ın Hasanhan köyü yakınlarında bölücü terör örgütü tarafından 14 polisin şehit edildiği mevkiine giderek, karanfil bırakıp, dua ettiler.
Toplantılarda bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı M. Yaşar Şahindoğan Türk Eğitim-Sen’in terörle mücadelede devletimize amasız, lakinsiz, şüphesiz destek verdiğini kaydetti. Son terörist unsur temizleninceye kadar terörle mücadelenin devam etmesi gerektiğini bildiren Şahindoğan, sınırlarımızda ve sınır ötesinde devletimizin bekası için mücadele ederken şehit olan tüm Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diledi. Genel Başkan Yardımcıları ayrıca yol üzerindeki kontrol noktasındaki polislerin, Polis Haftasını kutlayarak, karanfil verdi.
Performans sistemi hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Şahindoğan, bu sistemin öğretmenlerimizin itibarlarını azaltacak, onları rencide edecek bir sistem olduğunu bildirdi. Bu sistemin hayata geçmesi durumunda sendikamızın ‘Meslektaşıma puan vermiyorum’ eylem kararını devam ettireceğini bildiren Şahindoğan, ayrıca performans sisteminin iptali için yargıya başvuracaklarını belirtti.
Öğretmen atamaları ile ilgili mülakat sürecine de değinen Şahindoğan, öğretmen alım sürecinin mülakat marifetiyle kul hakkı yenen acımasız bir maraton olduğunu söyledi. “Geçmiş onca tecrübe gösterdi ki, mülakat demek; torpil, iltimas, kayırma ve gençlerimizin geleceklerini çalmak demektir. Bu kadar vebali nasıl taşıyacaksınız?
Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Gelin bu vebalden kurtulun; güvenlik soruşturması temiz olan adaylara KPSS puanı ölçüsünde mülakat puanı verin ve dolayısıyla KPSS sıralamasına göre atamaları gerçekleştirin. İki dünyada hayırla anılmak istiyorsanız; gençlerimizin ahını almayın!” dedi.
Yönetici mülakatlarının geçmişte yaşanan hak ihlallerine, torpil listelerine, adam kayırmalara yol açtığını söyleyen Şahindoğan, “Daha önceki mülakatlarda birçok hak ihlaline tanık olmuştuk. İstanbul’un Silivri ilçesinde mülakatlardan önce sendikamıza bir torpil listesi ulaşmıştı. Listede, yapılacak mülakatlarda kime ne puan verileceği belirtiliyordu. Bu ihbar listesini noterde tasdik ettirmiştik. Torpil listesindeki puanlarla, mülakatlarda verilen puanların örtüştüğünü gördük.
Yönetici mülakatlarında bunun gibi birçok kepazeliğe tanık olduk. Yine aynı olumsuzlukların yaşanmaması için Türk Eğitim-Sen olarak teyakkuz halindeyiz. Elbette hedefimiz gerek yönetici, gerek öğretmen, gerekse memur alımlarında mülakatın tamamen kaldırılmasıdır. Bu konudaki mücadelemiz de sürmektedir.” dedi.
Toplantılarda Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolğun da bir konuşma yaptı. Her gelen Milli Eğitim Bakanı’nın eğitim sistemiyle oynaması sonucu eğitimdeki başarının her geçen gün düştüğünü söyleyen Dolğun, eğitimin dışından gelen Milli Eğitim Bakanlarının, eğitimdeki başarısızlığın faturasını öğretmenlere çıkarmak istediğini bildirdi. Performans sistemine karşı olduklarını vurgulayan Dolğun, “Sendika olarak duruşumuz nettir. Türk Eğitim Sen olarak hiçbir meslek grubunda bulunmayan, öğretmenler için de uygulanmaması gereken, son yıllarda yeterince zedelenen öğretmen itibarını daha da aşağılara çekecek olan bu uygulamaya karşıyız. Bazı yandaş sendikalar gibi hem siyasi iktidara yaranmak hem de öğretmenlerden gelen tepkileri yumuşatmak için ‘Performans değerlendirmesine katılarak, 100 puan vermek’ gibi garip bir eylem kararı almadık” dedi.
Bu uygulamaya katılıp, 100 puan vermenin bir eylem olmadığını kaydeden Dolğun, aksine bunun uygulamayı meşru hale getireceğini ifade etti. Dolğun, “Bugün uygulamanın içine girip tüm öğretmenlere 100 puan verenler, yarın bu uygulama yerleşince farklı notlar da verebilirler.” dedi.
Türk Eğitim-Sen’in nöbet görevi ile ilgili 4 ayrı eylem kararı hakkında da açıklamalar yapan Dolğun, şöyle konuştu: “MEB, öğretmenlere nasıl olsa nöbet ücreti ödüyorum, bu nedenle onlara birden çok nöbet görevi yükleyebilirim mantığı ile hareket ederek, yönetmeliğe, ‘Haftada birden çok nöbet görevi verilir’ şeklinde bir madde ekledi. Bazı okul müdürleri de okulda nöbet tutulan yer sayısını artırdı. Haftada birden çok nöbet tutan öğretmenlerimiz var. Buna rağmen bu öğretmenlerimize sadece bir nöbete ücret ödeniyor.
Öte yandan tam gün okullarda nöbetçi öğretmenler öğle arasında da nöbet tutmaktadır. Oysa beslenme, dinlenme, ibadet v.b. ihtiyaçlar en temel insan hakkıdır.
Çeşitli kurs, seminer, hizmet içi eğitim faaliyetleri ya da projeler kapsamında öğretmenler ders saatleri dışında ve gönüllülük esasına dayanmadan zorunlu tutulmakta, bu çalışmalar karşılığında herhangi bir ücret ödemesi de yapılmamaktadır.
Taşımalı eğitim kapsamında eğitim veren okullarda nöbetçi öğretmenlere aracın plakasını, sürücüsünü ve aracı kontrol etme, öğrencileri indirme bindirme, servis gelene kadar öğrencilerin başında bekleme gibi görevler verilmektedir. İşte tüm bu nedenlerle sendikamız, 2017-2018 eğitim-öğretim yılının sonuna kadar 4 ayrı konuda nöbet görevi yerine getirmeme almıştır. Eyleme katılan üyelerimize de her türlü hukuki desteği vereceğiz.”
